5 Mart 2025 15:01
/
Güncelleme: 18:45

Köylülerden taş ocağına karşı eylem: Su kaynaklarımızı kirletecek

Bursa'da taş ocağına karşı çıkan köylüler ocağın su kaynaklarını kurutacağını, tarımı olumsuz etkileneceğini belirterek "ÇED Gerekli Değildir" kararına itiraz etti.

Köylülerden taş ocağına karşı eylem: Su kaynaklarımızı kirletecek

Fotoğraf: Evrensel

Bursa – Bursa’da köylüler taş ocağına verilen “ÇED Gerekli Değildir” kararına itiraz için Bursa Çevre ve Şehircilik İklim Değişikliği Müdürlüğü önünde eylem yaptı.

DOĞADER ve Bursa Kent Konseyinin çağrısıyla bir araya gelen Başköy, Koçuköy, Ortaköy ve Kadriye köylüleri köylerine yapılması planlanan taş ocağına karşı Bursa Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı.

"Bilirkişi raporunda bölgede madencilik yapılamayacağını belirtilmiştir"

Taş ocağına karşı eylem yapan köylüler

Fotoğraf: Evrensel

Yapılan ortak açıklamayı okuyan Başköy Muhtarı Nurettin Seymen, köy sınırları içerisinde Ay-bur mermer inşaat sanayii ve ticaret limitet şirketi tarafından yıllık 390.000 ton kapasiteli taş kırma - eleme tesisi kurmak için yasal süreci başlatıldığını  ve bu kapsamda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl müdürlüğünce bu firmaya ÇED gerekli değildir kararı verildiğini belirterek “Başköy, Ortaköy, Koçuköy ve Kadriye köyü sınırları içinde bulunan, jeolojik yapısı nedeniyle yoğun yer altı su kaynaklarının bulunduğu bölgede bugün devasa bir kırma eleme tesisi kurulmak istenmektedir. Aynı bölge mermer yatakları bakımından da oldukça zengindir ve yıllardır mermer firmalarının iştahını kabartmaktadır. İdare mahkemelerine sunulan bilirkişi raporlarında bölgenin jeolojik özelliğine ve yoğun yer altı su kaynaklarına dikkat çekilerek bu bölgede madencilik faaliyetinde bulunulmayacağı açıkça ifade edilmiştir” dedi.

"ÇED Sürecinde kamu yararı değil şirket yararı gözetildi"

“ÇED Gerekli Değildir” kararının tesisi sürecinde kamu yararının değil, şirketin yararının gözetildiğini vurgulayan Seymen; “Kurulmak istenen tesisin en fazla zararı su kaynaklarına vereceği açık iken ve daha önceki yargılama süreçlerinde bu husus bilirkişi raporları ve mahkeme kararları ile açığa çıkmış iken, konuyla en ilgili kurumlar olan BUSKİ'den veya DSİ Bölge Müdürlüğünden kurum görüşü alınmamıştır. Sadece bu husus dahi firmanın yararının gözetildiğini gösteriyor” diye belirtti.

“Su kaynaklarımız kirlenecek”

İklim değişikliği ve küresel ısınmanın etkilerinun, ülkede ve dünyada su krizini giderek derinleştirdiğini hatırlatan Seymen şunları söyledi, “Yağış rejimindeki düzensizlikler, artan kuraklık ve su kaynaklarının giderek azalması, özellikle kırsal bölgelerde yaşayan halkın suya erişimini ciddi şekilde tehdit etmektedir. Böylesine kritik bir dönemde, su kaynaklarının korunması devletin ve yerel yönetimlerin birinci önceliği olmalıdır. Tesisin faaliyete geçmesine izin verilmesi halinde ağır tonajlı kamyonlar yerleşim yerlerimizin içinden, dar yollardan geçecek kazalara davetiye çıkaracaktır. Taş kırma elemeden kaynaklı tozlar ormanlık alanlara ve tarım alanlarına savrulacak yoğun yağışlarla birlikte yer altı sularına karışacak ve su kaynaklarımız yine kirlenecek, geçim kaynağımız tarım ve hayvancılık olumsuz etkilenecektir. Köyümüzün bir diğer geçim kaynağı olan Çin ve Hollanda'ya ihracat yaptığımız sera çiçekçiliği etkilenecek kaliteli verim alınamayacak ve köylümüz zarar görecektir.

İtiraz dilekçesi verildi

“Bilinmelidir ki Başköy ve yöre halkı olarak, gelecek nesillerden emanet aldığımız inancıyla su kaynaklarımıza, ormanlarımıza ve tarım alanlarımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz” diyen Seymen şöyle devam etti; “Umuyor ve diliyoruz ki 12 yıl önce sesimizi duymak istemeyen yönetim anlayışı gitmiş olsun, halkına, çevreye, su kaynaklarına önem ve değer veren bir anlayış gelmiş olsun. İstiyoruz ki, Başköy halkı olarak bir kez daha yargı süreçlerine gerek kalmadan, itiraz ettiğimiz ÇED Gerekli Değildir kararı, bizzat valilik makamı tarafından derhal iptal edilsin, insanlar üzülmesin, yorulmasın. Bu anlayışla itiraz dilekçelerimizi Çevre müdürlüğüne sunacağız.” (Evrensel)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Peşkeşe ‘dur’ de!

Peşkeşe ‘dur’ de!

Çayırhan Termik Santralinin özelleştirilmesi için alınan ve genelde mal değerinin yüzde 10 düzeyinde belirlenen geçici teminat bedeli 250 milyon TL oldu. Bu bedel madenin sadece 3.5 günlük kazancına denk geliyor. Satışa karşı direnişi sürdüren madenciler, ‘Yağmayı durduralım’ çağrısı yaptı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı.

Evrensel'i Takip Et